u 

« Geri dön

Ana sayfa » Süt Sığırcılığı Notları Kitabı -içindekiler

İletişim bilgileri

 

Ana sayfa

Ana sayfa / Hayvan Yetiştiriciliği Kitapları / » SÜT SIĞIRCILIĞI Notları Kitabı

TÜKENDİ

Yazar:

Prof. İ.Soysal (4 yazarlı)

Boyutlar:

13 x 19.3 cm

[En x boy x derinlik]

Sayfa:

272

Baskı tarihi:

2011

Kitap kapağı:

karton kapak

Kitap içi:

Birinci hamur kâğıt

resim, grafik, raporlar:

Renkli

  SİPARİŞ VER 

 

 

ÖZET

Bölüm 1: Türkiye'de Süt Sığırcılığı......................... 1

Bölüm 2/A: Süt Sığırlarında Barındırma................. 28

Bölüm 2/B: Süt Sığın Barınak Sistemleri................ 38

Bölüm 3: Süt Sığırcılığında Sürü Yönetimi ve

Kayıt Tutma......................................................... 66

Bölüm 4: Süt Sığırlarında Üreme........................... 108

Bölüm 5: Süt Sığırlarının Beslenmesi.................... 128

Bölüm 6: Genç Damızlıkların Bakım, Besleme ve Yönetimi 156

Bölüm 7: Yeni Doğurmuş İneklerin Bakım ve Beslenmesi..188

Bölüm 8: Süt Sığırlarında Sağım........................... 202

Bölüm 9: Süt Sığırlarında önemli Yönetim Pratikleri 218

Bölüm 10: Bazı Önemli Sığır Hastalıkları................ 228

 

AYRINTILI İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜ

 

Bölüm 1: Türkiye'de Süt Sığırcılığı......................... 1

Süt Sığırcılığının önemi........................................ 1

Süt Sığırcılığımızın Yapısı..................................... 2

Ülkemizde Yetiştirilen Kültür Irkı Süt sığırları.......... 19

a)  Siyah Alaca (Holstein).......................................... 20

b)  Esmer (Montofon-Brown Swiss)......................... 21

c)  Jersey........................................................... 22

d)Simental{San Alaca)........................................ 23

Ülkemizde Yetiştirilen Yerli Sığır Irkları.................. 24

a)Yerli Kara....................................................... 24

b)  Boz Irk........................................................... 25

c)  Güney Anadolu Kırmızısı (GAK, Kilis Sığırı).......... 26

d) Doğu Anadolu Kırmızısı.................................... 27

 

Bölüm 2/A: Süt Sığırlarında Barındırma................. 28

Bölüm 2/B: Süt Sığın Barınak Sistemleri................ 38

Barınak sistemleri................................................... 39

a) Çevrelenmiş (Kapalı Duvarlı) Serbest Bölmeli Barınaklar..39

b) Sundurmalı Açık Serbest Bölmeli Barınaklar....... 41

c) Açıkta Barındırma (Açık Ahır Sistemi)................. 41

Serbest Duraklı Sistemin Avantajları..................... 42

a) Serbest Durak Boyutlandırması........................ 42

b) Serbest Durak Zemini.......................................... 47

c) Altlık Kullanımı................................................ 47

 

Bölüm 3: Süt Sığırcılığında Sürü Yönetimi ve

Kayıt Tutma......................................................... 66

1) Hayvanların Kimliklendirilmesi.......................... 66

2) Kimliklendirme Metodları................................. 66

3) Mevcut Numaralama Sistemleri................................ 67

Bilgilerin izlenmesi.................................................. 70

Süt Sığın Sürü Kayıtları   .................................... 70

1) Bireysel inek Verim Kayıt Kartı......................... 70

2) İnek Üreme Takvimi........................................... 70

3) Sürü Döl Verimliliği ve Sağlık Görüntüleme Kartları 71

4) Sürü Yönetimi Programları.............................. 71

Süt Sığırlarında Kayıt Tutma................................ 72

Tutulan Kayıtlardan Yararlanılarak Damızlık Seçimi 73

Süt Sığırlarında Seleksiyon................................. 74

1) İneklerin Gerçek Verim Kabiliyetlerine Göre Seleksiyon..74

2) Gerçek Verim Kabiliyetinin Tahmini................... 75

3) Tahmini Damızlık Değeri................................. 78

Damızlık Süt Sığırı Üretimi................................... 79

Genetik Değer................................................... 82

Süt Sığırcılığında Hangi Özellikler Üzerinde Durulur. 84

Konformasyon................................................... 92

Süt Sığırcılığında Pratik Verimlilik İlkeleri.............. 100

 

Bölüm 4: Süt Sığırlarında Üreme........................... 108

1-Süt Sığırcılığında Ekonomik Sonuç.............................. 108

2-Üreme Sonuçlarının Geliştirilmesi...................... 109

a)KızgınlıkTespiti.................................................... 109

b)Doğru Zamanda Tohumlama.................................. 113

c)Buzağılama ile İlk Tohumlama Arası Süre.......... 114

d) Tekrarlanan Kızgınlık..................................... 114

e)Tohumlama Kalitesi........................................ 115

f) Üreme Etkinliği için Besleme Tedbirleri.............. 117

g)Hijyen........................................................... 117

Süt Sığırlarında Tohumlama................................ 118

Kızgınlık Belirleme Araçları.................................. 120

Vücut Kondüsyon Skoru...................................... 121

 

Bölüm 5: Süt Sığırlarının Beslenmesi.................... 128

Sığırlarda Sindirim............................................. 128

1-Yemlerin Bileşimi........................................... 130

2-Yemlerin Besin Madde Bileşimi......................... 139

3-Yem Hammaddelerinin Bazı Özelliklerinin Açıklanması..140

4-Laktasyonun Besin Maddesi İhtiyaçlarına Etkisi... 153

5-Verim Grupları................................................ 156

 

Bölüm 6: Genç Damızlıkların Bakım, Besleme ve Yönetimi 156

1-Doğumdan Sonra Buzağının İlk Günü................ 156

2-Buzağıya Sütten Kesime Kadar Süt Verme Dönemi. 169

3-Yüksek Kaliteli Kaba Yem................................ 170

4-Sütten Kesim................................................. 171

5-Kimliklendirme............................................... 173

6-Barındırma..................................................... 174

7-Otlatma........................................................ 175

Buzağı Sağlığı................................................... 176

 

Bölüm 7: Yeni Doğurmuş İneklerin Bakım ve Beslenmesi..188

Bölüm 8: Süt Sığırlarında Sağım........................... 202

El ve Makine ile Sağımın Temel Karakteristikleri.... 202

Meme Sistemi................................................... 202

Sağım Makinesinin Bakım, Temizlik ve Dezenfeksiyonu.  207

Sağım Makinelerinin Başlıca Unsurları.................... 208

Süt Sağım Makinelerinin Bakım ve Temizliği.......... 214

 

Bölüm 9: Süt Sığırlarında önemli Yönetim Pratikleri 218

 

Bölüm 10: Bazı Önemli Sığır Hastalıkları................ 228

Ekler................................................................ 252

Kaynaklar......................................................... 259

 

 

ÖNSÖZ

Elinizdeki eser 2008 de ilk baskısı yayınlanan ayni isimli eserin 201l yılındaki dizinini içermektedir.Aradan geçen üç yıl içinde süt sığırcılığı alanında ülkemizdeki en önemli gelişme özellikle 2010 yılında ülke içinde kırmızı et üretimi yetersizliği dolayısıyla yoğun ölçek de önceleri canlı daha sonra hem canlı hayvan ve hem de kırmızı et olarak sığır ve koyun ithali şeklinde olmuştur.Bu durumun bütün ülkelerin tarım stratejilerinin en temel hedefi olan sürdürülebilir kendine yeterlilikle uyumlu olmadığı açıktır .Bu zaman diliminde dörtlü paket kanun olarak da ifade edilen aslında hazırlıkları 2006 yılında başlayan sürecin sonucu olarak Temmuz 2010 öncesi, AB'ye tam üyelik müzakerelerinde 12.nci faslın açılmasını da amaçladığı değerlendirilen 5996 sayılı "Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu" T.B.M.M.'de 11.06.2010 tarihinde kabul edilip 13.06.2010 tarih ve 27610 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 03.06.2011 Tarihli ve 639 sayılı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmündeki Kararname ile Tarım ve Köy işleri Bakanlığı olan bakanlığımızın yeni adı; T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak düzenlenmiştir.

Ülkemizde 21.7 milyon koyun, 5.1 milyon keçi,10.7 milyon sığırdan 2009 da 412620 ton türlere göre değişen miktarlarda kırmızı et üretimi elde edilmiştir. Bü kırmızı et üretimi bir önceki yıla göre %12-24 düzeyinde azalış gösterdi. Kırmızı et üretiminde sığır eti payı %78,koyun eti payı %18,keçi eti payı %28'dir.Türkiye de 12 542 186 ton süt üretimi (dünyada 15. büyük ülke) söz konusu olmuştur. Bu miktarın %92 si sığır, % 6 sı koyun, %1,5 i keçi % 0,25 i manda sütü olmuştur. Türkiye'de 2010 yılında entegre süt işletmelerinden toplanan inek sütü miktarı 6,7 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. 2010 yılı. verileri 880818 ton kırmızı et üretimi göstermektedir. Aylara göre dağılımda genelde ayda 50000-60000 ton değişen üretim, kurban ayı kasım da 160000 tona ulaşmıştır. İnek başına süt üretimi ABD de 7840 kg; AB ülkelerinde de 5450,ülkemizde 2000 kg düzeyindedir. Ülkemizde kişi başı süt tüketimi ise ABD de 292 ; AB ülkelerinde de 342 Türkiye de 150 kg civarında olarak belirtilmektedir.

Yıllık kişi başına kırmızı et tüketimimiz Türkiye de 15 kg civarında olduğu tahmin edilmektedir.Bu rakamın 7-8 kg ye kadar düşüren verilerde bulunmaktadır. AB ülkelerinde kırmızı et tüketimi domuz dahil 65 kg civarındadır.Türkiye de beyaz et tüketimi ise yıllık kişi başına 17 kg dır. AB ülkelerinde de beyaz et tüketimi 24 kg'dir. Kişi başına kırmızı et tüketimi ABD ve Avustralya da sırasıyla 125 ve 150 kg/yıl/kişidir. Ülke içi et üretim yetersizliği devleti bu açığı kapatmak piyasaları regüle etmek için dış alıma yöneltmiş ve neticede 2010 yılında 31 bin 940 adet kasaplık ve besilik canlı sığır ithalat ihalesi yapılması durumu ortaya çıkmıştır. Ayni yıl kasaplık ve besilik canlı sığır, dondurulmuş ve soğutulmuş karkas et olarak toplam yaklaşık 67 bin ton et ithalatı ihalesi gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. 2011 yılında 6 bin ton taze soğutulmuş karkas sığır eti alımı ihalesi ve 2 bin ton canlı kasaplık sığır alımı ihalesi gerçekleştirilmiştir.Ülkemizde artan et fiyatlarını regüle etmek düşüncesi ile Bir Tarım bakanlığı kuruluşu olan Et ve Balık Kurumu tarafından üretilen et ve et ürünlerini geniş halk kitlelerine ulaştırabilmek için Franchising sistemi ile 17 ilde 100 adet mağaza bayiliği verilmesi kararlaştırılmıştır.Nisan 2010 ile 2011 arasında 160000 ton kırmızı et ithali söz konusu olmuştur.Ülkemizde et sığırcılığı ile süt sığırcılığı özellikle süt sığırcılığı damızlık dışı erkek ,dişi materyallerin beside kullanılarak et üretimi yapılması nedeniyle mevcut durumda birbirine bağımlıdır.

Sonuç olarak ülkemizde sıklıkla gazete haberleri ne yansıyan süt fiyatları düşüşüyle ve dışarıdan kırmızı et üretim materyali dış alımıyla farkına vardığımız üretim miktarımız,üretim maliyetimiz üretim planlaması gibi olgular bakımından olması gereken düzeyde olmadığımız değerlendirilmektedir.Sanıldığının aksine konu sadece hangi ırkı yetiştirmede kullanalım da değildir .Üstelik adeta çeşitli ırkların Dünya ülkelerinde yetiştirilmelerine verimlerine bakarak bizde bu ırkı ülkemizde yetiştirelim de üretim sorunumuz bitsin gibi yeterli yemi almadan yeterli bakım besleme koşullan uygulamadan her coğrafyada her çevre koşulunda en yüksek verim veren bir ırk bulunmamaktadır.

Zootekni nin bir tanımı olarak İnsanlarca değerlendirilemeyen Kaba yem vb unsurların Et ve Süt gibi üretim materyaline dönüştürmek olarak baktığımızda marjinal alanlarda Kültür ırkı hayvan ırklarının yetiştirilemediği koşullarda yerli çiftlik hayvanı ırklarımıza dayalı hayvancılık hem yerli hayvan genetik kaynaklarımızın sürdürülebilir korunmasına hizmet edecek hem de geleneksel gıda ürün hammaddesi üretimi, coğrafi işarete dayalı et ve süt ürünlerinin elde edildiği ırk safiyetini sağlayacaktır.

Hayvanlarımızın verimlerinin genetik ıslah yoluyla verimlerinin artırılması konusun da çok önemli düzenlemelerin yürürlüğe konduğu ifade edilmiştir.Özellikle Hayvancılık destekleri bakımından çok önemli tedbirler alınmıştır.Bu teşviklerin kısa zamanda üretime dönüşeceği ve ülkemizin kendine yeterliğin çok üzerinde bir üretimle karşı karşıya kalacağı değerlendirilmektedir .Et ve sür üretimindeki mevcut durumun birden bire ortaya çıktığının iddia edilemeyeceği belirtilmektedir.Tarımsal üretim ve onun önemli bir bileşeni hayvansal üretim önceden titiz ve hassas planlamayı gerektirir.Bu konuda en önemli anlayış bu işlemin bir endüstri mühendisliği sürecinde ele alınması gerekliliği tarzındadır.Üretimin hangi çeşidi olursa olsun temel olgu rekabetçi dış ve iç pazarda birim üretim maliyetini düşürecek tedbirler söz konusudur.Bir kilo sütü bir kilo eti kaç kilo yemle üreteceğimiz sorgulanmalıdır.Daha açık bir ifadeyle bir kilogram süt ile bir kilogram et kaç kilogram yem satın alabildiğimiz önemli bir belirleyicidir.Stratejik öneminden dolayı rekabetçilik koşullarına ulaşmadan hayvancılık ürünleri üretimi'T'azar koşullarında bırakınız yapsınlar yapsınlar,bir akınız geçsinler tarzında " gibi piyasa koşullarına bırakılamayacağından özel koşullar gerekmektedir.

Hayvancılıkta yeterli ve rekabetçi üretim hedefine giden yolun ürün maliyetinin üçte ikilik kısmını oluşturan yem sorununu çözmekten özellikle kaliteli kaba yem üretiminden geçeceğini bilmeliyiz. Olağanüstü cömert tabiat koşullarında adeta sınırsız çayır ve otlaklarda Brezilyada, Avustralyada da desteklerinde önemli rol oynadığı düşük üretim maliyetleri koşullarını ülkemizde şu anda hemen bir anda tesis etmek güç görünmektedir. Bu bakımdan Mera Yoksa Ot, Ot Yoksa Etde yok sütte Yok!..gerçeğini kavradığımıza göre 1940'h yıllarda 46 milyon hektar olan mera varlığımız, 1 950'li yıllarda 37'milyon hektara ve günümüzde 21,7 milyon hektara kadar düştüğünü hatırlayalım.Bu kaybı telafi edelim ve kaliteli kaba yem üretimini artırma yolları arayalım.Bu konuda Tarım Bakanlığı çok önemli tedbirler alarak bu ürünlerin üretimini teşvik edici çalışmalarda bulunmaktadır.

Yeterli rekabetçi koşullara ulaşıncaya kadar çözüm üreticilerimizin desteklenmesi gerekmektedir . Devlet bu konuda önemli teşvik önlemleri yürürlüğe sokmuş bulunmaktadır.Bu konuda çok güzel tedbirler alınmış görünüyor.Gerçekten mevcut destekler üretime dönüştürülebilirse üretim materyalimizin yeterli olacağı öngörülmektedir.

Tarım doğaya bağlılık niteliği dolayısıyla sütte taban fiyat .garanti edilmiş fiyat, sütün fazla olduğu dönemlerde ihale yolu ile süt tozu üretimiyle değerlendirilmesi gibi yöntemler kullanmak suretiyle fiyat düşüşlerini önlemek Dünya ve AB ülkelerinin uygulaya geldikleri tedbirlerdir.Bizde aynısını yapmak zorundayız.Ancak bu arada ekonomik üretim büyüklüğü gibi ekonomik kurallara uymak gerekmektedir.Devletin kırsal kesimdeki özellikle üretim

kapasitesi olmayan muhtaç kişilere sosyal yardım göreviyle hayvancı işlevlerinin ayrı hususlar olduğu gerçeğinin de ayrımına varmak gerekme devlet benim ürettiğim sütü kaça üretirsem üreteyim almak zorundadır yanlıştır.Böyle bir söylemde bulunmadan rekabetçi üretim maliyeti ka* yapılanmalar gerekmektedir. Tarım ve hayvancılık stratejik bir üründür \ ülkelerinin yaptığı gibi desteklenmelidir. Halen ülkemizde süt üreticilerinin e fıat istikrarsızlığıdır .AB ülkelerinde arz fazlasını önleyerek fıat istikran sa; ülke ne kadar hayvan la ne kadar süt üreteceği bakımından kota uygulama uygulamada ancak kota dahili üretim için destek vb uygulamaları söz konusu olduğunda fazlalığın haczi (surplus levy )söz konusudur..Bu konuda AB ülk (High Level Group on milk) adı ile ifade edilen Süt İçin Yüksek Uzman sektöründe 1 Nisan 2015 te sona erecek olan süt kotalarına ilişkin orta \ düzenlemelere ilişkin çeşitli görüşler oluşturmuştur.Anılan kurul süt fiyatları istikrarı için Süt üreticileri ve süt işleme sektörü arasında sözleşmeli ilişkilerin geliştirilmesi,Süt üreticileri ve  işleyicileri arasındaki müşterek toplu pazarlık gücünü geliştirnek , Süt arzında Avrupa gıda fiyat izleme aygıtı (Europen Food Price Monitoring..)"nın daha dikkatli incelenerek daha çok bilgi ile önlem oluşturarak "Süt arz zinciri şeffaflığı (Dairy Supply Chain) sağlanması önerilmiştir.Süt ürünleri için orijinal etiketler ,ürün taklidini önleyen etiketleme, kırsal  gelişme programları,yenilikçilik(inovasyon)araştırma potansiyeli kullanmak önerilmektedir. AB ülkelerinin fiyat istikrarı için uyguladığı bir yöntemde müdahale stokları uygulamasıdır .Bu stoklar hızla 2009 da belirtilen garanti edilmiş fiyatlar düzeyinin çok ötesine ulaşınca tereyağı ve SMP (=Yağsız Süt Tozu;Skimmed Milk Powder) için ihale yöntemiyle önemli miktarlar satın alınmıştır. 2009 un sonunda müdahale stokları 77 000 ton tereyağı ve 257 000 ton SMP ye ulaştı.. 'Sonuç olarak AB müdahale stoklanı en yoksun kişiler için gıda programı (food program for most deprived person)" uygulamasıyla serbest bırakılması  2010’daki ihale yöntemi tereyağı ve SMP pazannda arz baskısına neden olmamıştır.Mevcut varsayımlar altında 2015te süt kota sisteminin bitişinden sonra süt üretim potansiyelinin artışı potansiyel gözükmektedir. Ortak tarım politikaları (Commen Agricultural Policy;CAP) nin ardından sağlık kontrolü, önceden belirlenen miktarlar için garanti edilmiş fiyatlardan ( guarranted prices for pre determined quantities) "SMP (yağsız süt tozu) ve tereyağı alımlan ilaveten ihale yoluyla alımlar gibi müdahale mekanizmalan oluşturulmuştur. AB ülkelerinde müdahale stoklarının" açlık çeken insanlar için gıda programı” serbest bırakılması olgusunun yakın dönem üzerinde SMP pazarına ilave arz sağl edileceği öngörülmektedir. Ülkemiz hayvancılığının üretim verimliliğinin gelişmiş ülkelerdeki bileşime getirilmesi istemi belki de yüz yıllık bir rüya getirilmiştir . Önemli bir gıda kaynağımızı oluşturduğu için ülkemiz fertlerinin I paydaşı olduğu dolayısıyla herkesin model önerebileceği gelişmişlik sağlam aslında sığırcılığımızın sadece kırsal kesimdeki yetiştiriciler için onlan kıt kan; küçük aile ölçekli işletmeler halinde mi yoksa büyük ölçekli teknoloji yoğu yapılanma önerildiği tercihinin doğru cevaplanması ile sağlanabilir .Nitelikli üretim nitelikli araçlarla ve materyalle sağlanabilir Konu ile ilgili tüm beyin fır fikir alışverişlerinde neden ülkemiz insanlan uygar ülkelerin insanları kadar hay tüketemiyor?,neden ülkemizde birim maliyet rekabet edemeyecek düzeyde yi ülkemiz hayvansal üretim materyallerinin verimlilikleri düşük ?sorulan sorulma!

Daha açıkçası neden hala 1908 yılından beri nitelikli(Damızlık) süt sığırı dış alımı yaptığımız halde; neden 1987-1996 arasında 350 milyon ABD doları karşılığı 291307 baş gebe düve dış alımı yapıldığı halde; neden 1928 lerde çıkarılan 904 sayılı kanunla öngörülen ama sığırcılık için işlevselliği 2001 de çıkarılan 4601 sayılı kanunla ancak başlatılabilen sürece karşın neden hala nitelikli damızlık için dış alım yapalım alternatifleri konuşuluyor, ;neden sürdürülebilirlik sürecinin göz ardı edilmesi yani taşıma suyla değirmen döndürme söz konusu olabiliyor sorulan cevaplanmaya muhtaçdır.

Bu konu ile ilgili hemen tüm sohbetlerde hepimiz teknolojik uygarlık seviyesi ileri ülkelerde ki mevcut duruma gıpta ile bakar onların bu düzeyi sağlamalarındaki en etkin unsurun istikrarlı biçimde öz kaynaklara dayanan zootekni mühendisliği prensiplerine uymalarının sağlanması olduğunu -uygulanmadaki sonuçlara bakarak -belki de göz ardı ederek ifade ederiz. Diğer bir deyimle her sohbetimizde sütün fıatı vb gerekçelerle sorunun çözümünü ilgili faktörlerin tümünün bütünlük içinde ele alındığı bir yaklaşımdan ziyade sadece bir faktöre dayama kolaycılığına da düşebiliriz Oysa süt sığırcılığında başarı sadece bir unsura değil bunu sağlayan birbiri ile ilintili onlarca yüzlerce nedenin bir bütünlük içinde ısrarlı .istikrarlı biçimde ele alınması ile sağlanabilir.Günümüzde artık" ürette ne üretirsen üref'safasından nitelikli, gıda güvenlikli,rekabet edebilir ,düşük maliyette üretimi mümkün kılan daha açıkçası neyin kaça üretildiğinin önemli olduğu bir safaya geçilmişdir. Bu sürecin ise ancak büyük ölçekli işletmelerle sağlanacağı açıkdır. Üstelik gıda güvenliği süreci uluslararası bir temayüle uyma hevesinden öte yurttaşlarımızın sağlıklı beslenmesi ile alakalıdır.Bu olgu kırsal kesim hayvan yetiştiricilerinin istihdam vb anlamında desteğe ihtiyacı olmadığı anlamına gelmez.Bu konudaki çözüm devletin sosyal sorumluluklarına ilişkin işlevlerinin hayvancılığın geliştirilmesi için desteklenmesi ile ayni anlama gelmediği farkındalığı ile sağlanabilir.Daha açıkçası üretim modelimizi geliştirmeye gerek var.Geleneksel içerikli üretim deseni ile ancak geleneksel verimlilikte üretim Gerçekden kamu karar vericileri bu konuda önemli somut adımlar atıp önemli yasal düzenlemeler sağladılar . .2006 yılında çıkarılan 5488 sayılı Tarım Kanunu'nda destekleme kaynağının GSMH'nın % Tinden az olmayacağı hususunu hükme bağlanmiştır.Hayvancılığımıza ciddi destek anlayışı başlamış durumdadır.Bu desteğin stratejik bir öngörü ile oluşması da sevindiricidir.

Bu süreçden olmak üzere elinizdeki notlar çeşitli kaynaklardan derlenen bilgileri kendi kişisel deneyimlerimizle bütünleştirerek bu konudaki bilgileri paylaşım için sunma amacının bir ürünü olarak şekillendi.Derlemeyi hazırlayan yazarlardan biri olarak Hollanda katıldığım 7. uluslararası Süt sığırcılığı Kursu nun notlan ve kaynaklarda belirtilen konu ile ilgili notlar ve kişisel deneyimlerimin bana çok yardımcı olduğunu belirtmek isterim Bu şekli ile eserin süt sığırcılığı ile ilgili tüm konulan içerdiği düşünülmemelidir.Eser konuyu bir endüstri yaklaşımı içinde ele almak konusunda bir başlangıç el altı notları olıflak işlevinde derlenmiştir .Kısaca konu ile ilgili gelişmiş ülkelerin gelişmişliklerinin ana nedeni olan hayvan besleme konusunda bilimsel yaklaşım,planlı yetiştirme ve seleksiyonla kalıtsal yönden nitelikli damızlıklar üretmek,gıda güvenlikli nitelikli süt üretiminin sağlanmasına ilişkin teknoloji yoğun üretim modeli,yetiştiricilerin örgütlenmeleri biçiminde farkındalık ve teknolojiye elverişliliğin sağlanması .üretimde karlılığın esası olan özellikle kaba yem üretim etkenliğindeki gelişmelerin uygulanması gibi unsurların istikrar içinde sürdürülmesi halinde bizde hayvancılığımızı geliştirebiliriz.

Olası eksikliklerin hoş görüleceği ,konu paydaşlarına yarar sağlayacağı umudu ile bereketli ürünler diler sevgi ve saygılarımızı sunarız. Tekirdağ,Mayıs,2011

Eseri hazırlayanlar adına

Prof. Dr. M. İhsan SOYSAL